Kişinin anlamsız ve aşırı olduğunu bildiği halde, bir nesneye veya bir duruma yönelik olarak, belirgin ve sürekli bir kaygı yaşaması “Özgül Kaygı Bozukluğu” olarak tanımlanır. Kişi korku duyduğu nesne veya durumla karşı karşıya geldiğinde hemen her zaman kaygı yaşamaktadır. Özgül kaygı bozukluğu kişinin geçmişte, korkulan nesne veya durumla yaşadığı olumsuz deneyimler sonucunda oluşabilirken, olumsuz deneyim olmaksızın yanlış öğrenme veya genetik faktörler sonucunda da oluşabilmektedir.
Belirtileri Nelerdir;
Kişide korkulan nesne veya durumla karşılaşıldığında;
- Kalp atımının hızlanması,
- Nefes almada güçlük,
- Titreme ve terleme,
- Göğüs sıkışması,
- Vücudun çeşitli bölümlerinde uyuşma,
- Baş dönmesi,
- Bayılma hissi,
- Sık idrara gitme isteği vb. tepkilerin ortaya çıkması Özgül Anksiyete Bozukluğunun belirtileridir.
Özgül Kaygı Bozukluğunun Türleri Nelerdir?
Hayvan Korkusu en sık rastlanılan Özgül Anksiyete türüdür. Kediye, köpeğe, kuş ve böcek türlerine yönelik olarak ortaya çıkabilir. Kişi hayvanın bulunduğu ortamdan kaçınma eğilimindedir; köpeği olan arkadaşının evine gitmeme gibi.
Yükseklik Korkusu ikinci en yaygın Özgül Anksiyete türüdür. Kişi yüksek binaya çıkamaz, balkonda oturamaz hatta bazıları pencere yakınına oturamaz.
Kan ve Yaralanma Korkusu halk arasında “kan tutması” olarak da tabir edilir. Kişi iğne yaptırma, kan aldırma, diş çektirme, kulak deldirme gibi durumlarla karşılaştığında bayılacakmış gibi hisseder, kap hızında artış olur ve bulantı hisseder. Bu kişiler hastaneye gitmekten de kaçınırlar.
Gök Gürültüsü ve Fırtına Korkusu yaşayan kişiler sürekli hava durumunu izlerler ve havanın kapalı olduğu günler dışarıya çıkmaktan kaçınırlar, gök gürültüsü duyduklarında masa veya sandalyenin altına saklanırlar.
Uçak Korkusu yaşayan kişiler uçağa binmek yerine çok uzun ve yorucu yolculukları tercih ederler. Uçağa bindiklerinde ise uçağın düşeceğine dair şiddetli korku yaşarlar, uçağın her hareketini ve sarsıntısını büyük bir korkuyla izler, duydukları sesleri bir arıza işareti olarak düşünürler.
Kapalı Alan Korkusu (Klostrofobi) yaşayan kişiler asansöre bindiklerinde, basık tavanlı odalarda zaman geçirdiklerinde, metroya bindiklerinde, yer altı geçitlerinden geçtiklerinde, kalabalık ve kapıları kapalı otobüslere bindiklerinde kaygı yaşarlar. Boğazı saran ve yakası dik giysiler bu kişileri rahatsız eder, boğulacakmış gibi hissederler.
Yalnızlık Korkusu yaşayan kişiler evde tek başına kalmaktan korkarlar. Evde birinin, hırsızın veya bir yaratığın olduğuna ilişkin kaygı yaratan düşünceleri vardır. Bu kişilerin çoğu gündüz evde sorunsuz vakit geçirebilirken, akşam kaygı yaşamaya başlarlar.
Araba Kullanma Korkusu yaşan kişiler sürekli olarak kaza yapacakları, arabayı bir yere çarpacakları korkusuyla araba sürmekten kaçınırlar.
Boşluk Korkusu yaşayan kişiler dengelerini kaybetmekten, düşmekten, destek alamayacakları geniş ortamlarda yürümekten korkarlar. Büyük oda ve salonlarda duvara yakın oturma eğilimindedirler.
Özgül Anksiyete bozukluğu yaşayan kişiler korkulan nesnenin yarattığı huzursuzluk, kaygı ve korkuyla başa çıkamayacakları düşüncesiyle korku duyulan nesneden kaçınma eğilimindedirler. Bu durum da kişinin hayatını kısıtlar ve zorlaştırır. Örneğin; kapalı alan korkusu olan kişi sosyal etkinliklerden uzak durabilir, uçağa binmekten korkan kişi yurtdışındaki fırsatları değerlendiremeyip iş yerinde yükselemeyebilir, tıbbi girişimlerden uzak duran kişi ciddi sağlık sorunları yaşayabilir. Özgül fobinin kişinin yaşamı üzerindeki etkisinin derecesi kişiden kişiye değişmekle beraber kişinin yaşamını olumsuz yönde etkileyip, sınırlandırdığı bir gerçektir.
Siz de hayatınızı sınırlandıran, yapmak istediklerinizi engelleyen Özgül Anksiyete bozukluğu yaşıyorsanız, hayatınızı daha özgür ve işlevsel hale getirebilecek psikolojik desteği almalısınız.