Bireysel Danışmanlık - Yaşam Aile Danışma Merkezi

Özgüven Sorunu

Kişinin kendisini yönelik algılarından ve değerlendirmelerinden oluşan özgüven, doğuştan kazanılan bir özellik değildir, çocukluktan itibaren birçok etkene bağlı olarak yavaş yavaş gelişmektedir. Özgüven eksikliği çocuklukta, gelişme çağında ve yetişme çağında yaşanan düş kırıklıklarının, olumsuz içsel konuşmaların, başarısızlıklarının, alınan olumsuz geri bildirimlerin, ağır eleştirilerin vb. sonucudur. Ailelerin özellikle çocukluk çağında çocuğa yeterince sevgi, ilgi ve güven verememesi, çocuklarını koşulsuz kabul ettiklerini hissettirememeleri çocukta değersizlik hissi oluşturacak ve özgüven gelişimini olumsuz yönde etkileyecektir. Bunun aksi olarak ailelerin çocuklarını aşırı onaylamaları, el üstünde tutmaları, sürekli övmeleri ve şımartmaları da çocuğun ilerleyen yıllarda girdiği her ortamda herkes tarafından çok sevilme, el üstünde tutulma, çok beğenilme, övülme beklentisine girmesine sebep olacak ve beklentisi karşılanmayan kişide hayal kırıklığı ve özgüven eksikliği oluşacaktır. Bununla birlikte mükemmeliyetçi olan, kendilerine ulaşılması güç hedefler koyan, kendilerini sık sık başkalarıyla kıyaslayan, çoğunlukla başkalarını memnun etme çabasında olan kişilerin özgüven eksikliği yaşama ihtimalleri yüksektir.

Özgüven Eksikliği Kişinin Hayatını Nasıl Etkiler?

  • Araştırmalara bakıldığında özgüven eksikliği yaşayan bireylerin kaygı yaşamaya eğilimli oldukları görülmektedir.
  • Günlük yaşamda insanlar birçok duygusal, fiziksel, sosyal dalgalanmalar yaşar, özgüven eksikliği olan kişiler bu dalgalanmalardan uzun süreli hatta bazen de kalıcı olarak etkilenebilirler,
  • Özgüven eksikliği yaşayan kişiler kendilerini üzecek ve sıkacak hislere karşı gelebilmek için arkadaşlarının kendilerini övmesi gibi pozitif dış deneyimlere ihtiyaç duyarlar ancak, bu deneyimlerin etkisi kısa sürer ve geçicidir,
  • Kişi özgüven eksikliği yaşıyorsa bir şeyler ters gittiğinde hep kendini suçlar, kendisi hakkında kronikleşmiş çok sayıda olumsuz düşüncesi vardır,
  • Özgüven eksikliği yaşayan kişiler kendilerini sıklıkla kaygılı, öfkeli, depresif ve suçlu hissederler,
  • Özellikle çocuklukta ebeveynleri tarafından çok şımartılmış kişilerde özgüven eksikliğinden kaynaklanan başkalarının başarılarını hafife alma veya kıskanma, başka bir kişi ön plandayken içine kapanma ya da agresifleşme, sürekli kendini diğer insanlara gösterme ve kanıtlama çabası gibi tepkiler görülebilir,
  • Özgüven eksikliği yaşayan kişiler çevresindeki kişilerin ne düşüneceğine, ne söyleyeceğine çok önem verdikleri için seçimlerinde kararsızlık yaşarlar, yine aynı sebeple yaptıkları her işten sonra onay alma, övülme beklentisi içine girerler,
  • Özgüveni düşük kişiler düşük benlik algısına sahip olduğu için diğer insanların sözlerini, davranışlarını yanlış anlamaya meyillidirler,
  • Bazen de düşük özgüvenli kişilerin mutlu ve başarılı oldukları görülür ancak hata yapmaktan çok korkarlar bunun sonucunda yarışma isteği ve her şeyi bir an da silme problemleri görülür.
  • Sonuç olarak kişinin öz güveninin düşük olması kişinin sosyal, mesleki, bireysel ve özel yaşamını birçok yönden olumsuz olarak etkilemektedir.

Özgüvenli kişilerse;

  • Gerçek potansiyellerinin farkındadırlar,
  • Güçlü oldukları yönlerine odaklanmışlardır,
  • Daha enerjik ve çaba göstermeye eğilimlidirler,
  • Kendilerini başkalarıyla değil geçmişleriyle kıyaslarlar,
  • Hedeflerinde gerçekçi ve azimlilerdir,
  • İnsan ilişkilerinde başarılıdırlar,
  • Başkalarına kendini kanıtlama ya da sürekli onay alma beklentisinde olmazlar,
  • Başkalarını memnun etme çabasında değildirler,
  • Yapılan hataların öğretici fırsatlar olduğunun farkındadırlar,
  • Geçmişe takılıp pişmanlıklarla boğuşmazlar, geçmişi ileri gidebilmek için basamak olarak görürler,
  • Mükemmeliyetçi değildirler,
  • Risk alabilirler,
  • Değişimi kabul ederler,
  • Her insanın özel ve eşiz olduğunun farkındadırlar, olmadıkları bir insan gibi davranmazlar,
  • Sağlıklarına önem verirler,
  • Başkalarının başarılarını kıskanmak ya da hafife almak yerine takdir ederler,
  • Yeni şeyler denemekten çekinmezler,
  • İçgüdülerine güvenirler,
  • Her anlarını görüşmeler ve teknolojiyle geçirmezler, kendi düşünceleriyle baş başa kalmaktan hoşlanırlar,
  • İlham ve tavsiye arayışındadırlar,
  • Eksiklerini kusurlarını, hassas yönlerini ifade etmekten çekinmezler,
  • Kararlarını başkalarının ne söyleyeceğini, ne düşüneceğini önemsemeden kendi değer yargılarına göre verirler,
  • Alçakgönüllüdürler.

Özgüvenin insanın psikolojik sağlığına olduğu kadar fiziksel sağlığına da olumlu katkısı olduğu yadsınamazdır. Özgüvenli insanlar potansiyellerinin farkında olup kendilerini artılarıyla ve eksileriyle bir bütün olarak kabul ettikleri için özel, sosyal, mesleki yaşamlarında oldukça başarılıdırlar ve hayattan yüksek doyum elde ederler. Sizde özgüveninizi arttırmak veya geliştirmek istiyorsanız öncelikle kendinizi gerçekçi olarak değerlendirmeli ve kabul etmeli, daha sonra güçlü yanlarınıza odaklanarak başarılarınızı arttırmalı, hata yapmaktan korkmamalı yapılan her hatayı bir fırsat olarak değerlendirmeli, başkalarından çok kendi isteklerinize odaklanmalı, sorumluluklar almalı, kendinizi rakiplerinizle ya da ideallerinizle değil geçmişinizle kıyaslamalısınız.

Düşük özgüvenle ilgili ciddi problemleriniz varsa ve bu sorun hayatınızı büyük oranda etkiliyorsa; kişisel, mesleki ve sosyal hayatınızdaki işlevselliğinizi ve yaşam doyumunuzu arttırmak için gerekli psikolojik desteği almanızı öneririz.

Senin gönlün değişirse, dünya değişir… (Şems-i Tebrizi)